Haber

Türk Savunma Sanayii Deniz Platformlarıyla Öne Çıkıyor

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri (SSB) Haluk Görgün, deniz platformlarının son 10 yılda sayıları katlanarak artan kritik milli sistemler ve yüzde 80 yerlilik oranlarıyla Türk savunma sanayisinin bayrağını ön planda taşıdığını söyledi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın katılımıyla JW Marriott Otel’de düzenlenen Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Konseyi Projesi İmza Töreni’nde konuşan Görgün, Türkiye’nin, fırsatlar kadar önemli fırsatlar da var. Tehditleri de taşıyan özel bir coğrafi konumda olduğunu belirtti.

Görgün, denizlerin başta güç olmak üzere değerli ekonomik kaynaklar ve vazgeçilmez ticari yollar barındırdığını, Türk boğazlarının askeri ve siyasi değeriyle hem barış hem de kriz ortamlarında öne çıktığını belirterek, “Aynı değerler, değişimin değişmesi. Dünyadaki güç dengesi, küresel ticaretin yüzde 80’ini oluşturuyor.” “Ulaşımın deniz yoluyla yapılması ve karasal kaynakların hızla azalması ülkemizin çevresini potansiyel çatışma bölgelerine dönüştürüyor.” dedi.

Türkiye için Akdeniz, Karadeniz ve Ege Denizi’nin hem güvenlik hem de ekonomi açısından milletin bekası ve milli çıkarlarının ayrılmaz bir parçasını temsil ettiğine işaret eden Görgün, şöyle konuştu:

“Ülkemizin güvenliği, deniz yetki alanlarımızdaki çıkarlarımızın korunması ve küresel güç vizyonumuza katkı sağlamak için askeri ve ticari açıdan etkin ve sürdürülebilir bir deniz gücünün kurulması hayati önem taşımaktadır. Deniz gücünü oluşturan en önemli unsur, yerli ve milli ileri teknolojiyle modernize edilmiş Türk Deniz Kuvvetleridir.” onun varlığıdır.”

“Planlanan atılımlar ve çalışmalarla önemli bir noktaya gelindi”

Planlı atılımlar ve çalışmalarla ülkenin son yıllarda değerli bir noktaya geldiğine dikkat çeken Görgün, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Daha birkaç gün önce Sayın Cumhurbaşkanımızın şerefine, ülkemizin kaynaklarıyla, günümüzün ve geleceğin deniz harp ortamına hazır, sınıfının en donanımlı deniz platformlarını tasarlayıp inşa ettik ve ülkemize kazandırdık. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olarak daha önce teslim ettiğimiz onlarca platformda olduğu gibi yeni deniz platformlarımızda da savaş yönetimi, bilgi dağıtım, seyrüsefer, haberleşme, silah ve platform sistemleri ile çeşitli akustik, optik ve elektromanyetik sensörler geliştirilip entegre edilmiştir. Türk savunma sanayimizin değerli paydaşlarının becerileriyle, deniz platformlarımız son 10 yılda sayısı katlanarak artan kritik milli sistemlerimiz ile iş birliği içerisinde olup yüzde 80 yerli üretimdir. Türk savunma sanayisinin bayrağını ön planda gururla taşıyor.”

“Entegre sistemler ve dijital çözümler geliştirmeye devam ediyoruz”

Görgün, milli deniz platformları ve mühimmatların Deniz Kuvvetleri Komutanlığına seri üretim teslimatlarının önümüzdeki dönemde gerçekleştirileceğini belirterek, bölgesel güvenliği sağlayacak entegre sistemler ve dijital çözümler geliştirmeye devam ettiklerini belirtti.

Görgün, Savunma Sanayii Başkanlığı olarak tasarımdan görevden ayrılma aşamasına kadar tüm projeleri “yaşam döngüsü yönetimi” anlayışıyla yürüttüklerini belirterek, şöyle konuştu:

“Acil iş ilanlarıyla işçi arayan, riskli görev atamaları sonucu toplu istifalar yaşayan, platformlarının bakım ve kullanımında sorun yaşayan günümüz ülke donanmalarından farklı olarak Türk Deniz Kuvvetlerimiz ve Sahil Güvenlik birimlerimiz, Son yıllarda gerçekleştirdiği harekât ve tatbikatlar, özellikle yenilmez milli ruhumuzun gelişmekte olduğunu, “Türk deniz gücünü dünyaya göstermektedir.”

Sistemin takibi Mersin Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi üzerinden gerçekleştirilecek.

HAVELSAN Genel Müdürü Mehmet Akif Nacar, Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Komitesi Projesi kapsamında 1 adet gemi trafik hizmet merkezi ve 3 adet trafik gözetleme istasyonu kuracaklarını, 2 adet otomatik tanımlama sistemi istasyonu ile 1 adet radar istasyonunu entegre edeceklerini belirtti. sisteme girin.

Sistemin daha önce kurulan Mersin Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi üzerinden yedekleneceğini ve takip edileceğini belirten Nacar, şöyle konuştu:

“Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımıza verdiğimiz ve vermeye devam edeceğimiz tüm bu milli mühendislik desteklerinin yanı sıra, geliştirdiğimiz yazılım ürünlerimizle havalimanları, demiryolları gibi insanların yoğun olduğu alanlarda da hizmet vermekteyiz. Kimyasal-biyolojik-radyolojik-nükleer (KBRN) tehditlerine karşı uçtan uca ileri teknolojiye sahip güvenilir çözümler sunarak, milli kaynaklarla geliştirerek, “Kritik tesislerin KBRN korumasını da sağlayabileceğimize inanıyoruz.”

Açılış konuşmalarının ardından proje için imzalar atıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu